omran köy

 

İŞLEMLER YAPILIYOR!

Köyün tarihinle ilgili en eski bilgiler 1530 senesine kadar uzanıyor.
Osmanlı arşivlerinde bulunan bu haritada Omran köy görünüyor ve adı Hasanca.Büyük ihtimalle bu isim köyün ilk ismi.Bu ismin sebebi bilinmiyor,her halde kurucuların arasında Hasan isimli biri olduğunu gosteriyor.    

Picture

Yıllar sonra köyün adı niye Mirhanlı ve Omran köy olmuş,yine bilinmiyor. Köyün kuruluş hikayelerinde Omur çobanın hikayeleri var.Bu hikayelerde,Omur çobanın, Koca pınarın kaynaklarını bulduğu anlatılıyor.  

Picture

Koca pınar.


Köyün eski yeri burasıymış.

Picture

Köyün eski yerinde tek bir pınar varmış ve her yaz bu pınar kururmuş.Bunun sebebiyle insanlar çok zorlukla yaşıyorlarmış.

Picture

Yurtluk pınarı.

Omur çoban koyunlarını ve keçilerini dağlarda güderken,her gün bir keçisi kaybolurmuş ve bir-iki saat sonra geri dönermiş.Bu iş onun ilgisini çekmiş ve bir gün hayvanın izlerine düşmüş.Böylece bu keçiyi Koca pınarın kaynağından  su içtiğini görmüş. Köye dönünce Omur çoban bu kaynaktan bahsetmiş.Böylece köylüler bu kaynağın yanına ğöç etmeye karar vermişler.Köylülerin hepsi göç etmeyi kabul etmemiş,kalanlara buranlar demişler ve köyün ismide Buranlar olmuş. 
Yukarıdaki haritaya baktığımızda 1530 senesinde Omran köy ve Buranlar bugünkü olduğu yerlerinde bulunuyorlar. Buranların ozamankı ismine baktığımızda-Burhan oğlu,Burhan isminden geldiğini anlıyoruz. Omran köylüler konuşmalarında ''h'' harfini kaçırıyorlar,ve böylece Burhan buran olup,sonrada Buranlar oluyor.
Omur çobanın hikayesine göre,iki köy ayrıldıktan sonra bu haritada Hasanca yerinde Omran köyün bulunması gerekiyor. Ayrılma 1530 senesinden önce olmuş olsada,Hasancanın yerinde yinede Omran köy yazması gerekiyor.
Büyük ihtimalle,bu iki köyün kurucuları,bu topraklara beraber gelmişler.Buranların önderi Burhan oglu olduğu için adıda Burhan oğlu olmuş ve onlar köyünü bugün bulunduğu yerine kurmuşlar.Omran köylülerin önderi Hasan olduğu için,köyünde ismi Hasanca olmuş ve onlarda köyünü bugünkü yerine kurmuşlar.
Omran köylülerle Buranlılar bir soydan olduğunu dedelerimizden hep duyduk. Bunun ispatı Çatma derede bulunan,köyün en  eski mezarlığıdır. Bu mezarlık iki köyün arasında ve yarısı Buranların,yarısıda Omran köyündür.Benim babamdan ve dedemden duyduğum,o zamanlar bu mezarlığın  cami mezarlığı olduğunu. 
Çatma dere mezarlığı için,babamdan duyduğum başka bir hikayede var.Çok zamanlar önce,köyümüze bir salgın hastalıgı gelmiş.Bu mezarlığa,bu hastalıktan ölenleri gömmüşler.
Köyün eski yerini terk etmek içinde bu hastalık sebep olmuş.
Koyümüzün eski yeri Yurtlukta bulunduğunu biliyoruz.Zaten Yurtluk adıda oradan geliyor.Her halde o zamanlarda köy bir-kaç haneden fazla değilmiş.Yurtlukta bulunan çeşmenin adına bakarsak-Yediler çeşmesi,bu köy yedi haneden olmuş olabilir.
 
Omur çobanın ikinci hikayesinde böyle anlatılıyor:
Omur çoban,koyunlarını güderken sopasına dayanmış,sopası yere batmış ve yerden su çıkmış.Böylece Koca pınarın kaynağını bulmuş. Ve büyük ihtimalle Hasanca Omran köy olmuş.
Bu iki hikayeyi göz önüne aldına bir şey ilgimizi çekiyor-ikisindede Koca pınarın kaynaklarının bulunması anlatılıyor ve buna önem verilmelidir.
Birinci hikayen'in doğru olmadığı belli,onun için ikinci hikaye'ye önem veriyoruz.
Bence,büyük ihtimalle Omran köy Hoca pınarının etrafında kurulmuş.
Ne taraftan bakılsa,burası bir stratejik yer.Her tarafı yüksek tepelerle kaplı ve böylece insanlar soğuk kış yelinden korunuyorlar.Hoca pınarın yakası güney yaka ve böylece kış günleri burası köyün en sıcak yeri.Ve en sonunda Hoca pınarı,bol suyuyla,hiç bir zaman kurumuyor.
Benim çocukluğumda Hoca pınarının etrafı evlerle doluydı ve oralarda insan kaynıyordu.Koca pınarın etrafındasa 200-300 metre yakınlığında hiç bir ev yoktu.Zaten etrafında yapınacak yerde yok-güney batı yakası Yamaç bayırı,güney ve güney doğu tarafından zaten dere geçiyor,kuzey tarafındada Koca hendeklik bulunuyordu benim çocukluğumda.Bu Koca hendeklik 20-30 metre derinliğinde bir hendekti.Köylüler,oraya çoplerini atarak,haritadan yok oldu.
Omur çobanın hikayelerinden hiç biride doğru olmaya bilir.
Dedemden çok defa duyduğum var,köyümüzde sadece bir han olduğunu.Bu han,Omur isminde bir adamın olup,oradanda Omurhanlı oluyor.Zaten Omurhanlı ile Mirhanlı isminin arasında bir önemli fark yok.Osmanlının çekilmesinden sonra,yeni Bulgar hükümeti köylere yeni isimler veriyor.Her bir bulgara Omurhanlı demek çok zor geliyor ve böylece Omurhanlıyı Mirhanlı yapıyorlar.1934 senesinden sonra,bulgar hükümeti köylerin türkçe isimlerini kaldırıyor ve Omran köye Trem ismini veriyorlar.Bu kelemenin türkçe çevirisi divanhane,koridor,antre,anlamına geliyor.Gördüğümüz gibi,Bulgar bilim adamlarıda,bulgarcaya tercume ederken  han  kelemesini göz önüne almışlar.

Köyün kuruluş tarihinle ilgili bilgiler yok. Bu topraklar  Sultan I. Murat zamanında,Candarlı Ali Paşa tarafından 1389 senesinde,Osmanlı topraklarına ilave edilmiştir.Buna rağmen,köyün kuruluşu 1444 senesinden önce olamaz.1444 senesinde batı hristiyan güçleri, Osmanlıya karşı Haçlı seferini gerçekleştiriyorlar.Haçlılar,Şumen kalesini küşatınca,bu şehirin batısında ve kuzeyinde hiç bir köy bırakmıyorlar.Bu haçlıların başları Polonya kralı Vladislav Varnençik,Macaristan kralı Yanoş Hunyadi ve Romanya kralı Vlad Drakula.(Evet,vampir Drakulanın kendisi).Haçlılar,Varna savaşında,Sultan II.Murat'ın ordusuna malup düşüyorlar ve boylece bu topraklar Anadolu'dan gelen yörüklere serbest kalıyor.Bunun için köyün kuruluşu 1444 ile 1530 seneleri arasında kalıyor.
Peki,Omran köyün insanları nereden geliyorlar?
Anadolu Selçuklular'ının dağılmasından sonra,hakim oldukları topraklar üzerinde,çok sayıda beylikler kurulmuş.

 

Picture

1444 senesinden sonra,Osmanlılar,Anadoluda 3 beylik malüb ediyorlar-Candaroğlu beyliği-1461 sene,Karamanoğlu beyliği-1483,ve Dulkadiroğlu beyliği-1521 sene.Buğünkü Buranların eski adına bakarsak-Burhanoğlu,bu insanların Burhanoğlu afşarlarından olduğu büyük önem kazanıyor.Bu yörükler,genellikle Dulkadiroğlu ve Karamanoğlu beykiklerinde yoğunlukla yaşadıklarını biliyoruz.
 Bu beyliklerden biri Karamanoğulları beyliği/1250-1487/.Bu beylik Osmanlı Devleti'nden 50 yil ileri kurulmuş ve Osmanlılar'dan sonra en büyüğü ve devamlısı olmuş.KaramanogullarıOguzlar'ın Afşar boyuna mensuptur ve Osmanlı'nın diş geçiremediği tek türk beyliğir.Karamanoğulları Anadoluya ilk göçen Oguz boyları arasındadır. Bu Afşar Türkmenleri,Saddedin beyin başkanlığında,Moğol istilâsi sırasinda ülkelerini terk ederek önce Azerbaycan ve Sirvan taraflarına ve daha sonradada Anadolu’ya on bin oba (çadır) olarak gelmişler.Devleti kurmadan önce yazları Sivas yöresine gelip, kışları da İran taraflarına giderek konar-göçer bir yaşantı sürdürüyorlarmış.
Karamanoğulları Devleti'nin kurucusu Karamanoğlu Mehmet Bey,yayınladığı ünlü ferman ıyla Türkçeyi Türkiye Devleti 'nin resmi dili yaparak bir ilke imza atmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti'nin 1308 yılında yıkılmasından sonra Karamanoğulları, Konya ve çevresine tamamen egemen oldular. Selçuklu başkentine sahip oldukları için, bu devletin mirasçıları sayılıyorlar.Karamanoğulları  Selçuklular' ın devlet teşkilatını devralmış ve bütün kurumlarıyla devamlılığını sağlamış.Toprakları, Karaman, Konya, Sivas, Kayseri, Niğde, Adana,Ankara,Antakya, Antalya, Silifke, Anamur, Mut, Ermenek, Gülnar,Alanya, Gazipaşa, Isparta ve Beyşehir'i içine alıyordu.Bu güçlü konumları yüzünden uzun süre Osmanlı Devleti onlardan uzak durmuş.Osmanlı Sofya’ya kadar erdiğinde,Karamanlılar hiç çekilmeden,hayince Osmanlı’yı arkadan vurmuşlar. Kendisinde yeterli gücü bulduktan sonra,Osmanlılar Karamanoğulları Devleti'nin varlığına son vermiştir.Bu güçlü hanedanı, gelecekte devletin güvenliğini tehlikeye düşürmemesi için, 1502 yılından sonra Karamanlılar’ın bir kısmı,yeni feth edilen Balkan topraklarına, özellikle de Tuna kıyısındaki Bulgar ülkesine,geri kalanlar ise topluca doğuya (İran’a)sürgün edilmiştirler. Hatta Atatürk'ün dedelerinden Kızıl Ahmet Efendi'nin Karaman'ın Kızıllar (Taşkale) Kasabası'ndan Yunanistan'a göç ettiği belirtilmektedir. Bugükü Bulgaristan Türkleri sayılanlar,genellikle Karaman Devletinden gelen Türkler,İrana göç edilenler bugünkü İran Türkmenlerini oluşturuyorlar. Bu yukarıdaki yazıların,hepsini göz önünde bulundurduğumuzda,Omran köyün 1502 ile 1530 seneleri arasında kurulduğu büyük ihtimal kazanıyor.Kurucularıda,büyük ihtimalle Karamanoğulları Devletinden gelen afşarlar.
Arşivlerde daha derin bilgilerin olduğunu biliyoruz,ve daha insanların hangi soylardan ve kavimelerden  olduğunu.Bu bilgileri bulmak zamana kalıyor.
Göçten sonra Karamanlılar yeni yerlerinde soyunu unutup,Osmanlının elınde kalıyorlar,Osmanlı devletinle kaynaşıyorlar ve yenı toprakların Türkleştirilmesinde önemli rol oynuyorlar. Haritada,komşu köyler Sucuaz köy,Yeni köy ve Baykoclar görünmüyor.Bunun sebebi,bu köylerin 1530 senesinden sonra kurulmuş olmalarıdır. Baykoclar bildiğimiz köyün gerçek ismi Osmanlı arşivlerinde Bayır Kocalar.
Kocacıklar ve Bayır Kocalar,Kocacık Yörüklerinden kurulduğu biliniyor. Kayacık ve Uzunlar köyleri Avşar Yörüklerinden kurulduğu için bilgiler var,Köseler köyü-Köseli avşarlarından,Kufallar-Kulfaloğlu afşarlarından. Omran köyün kurucuları hangi boylardan olduğu için net bilgiler daha yok.
Büyük ihtimalle Omran köylülerle Buranlılar Burhanlı afşarlarından.Bu yörükler Afşarların bır koludur.Ana vatanları Hazar denizin kuzeyidir.Anadolu Beyliklerinden Karamanoğlu ve Dulkadir oğlu Beyliklerinde Burhanlılara rastlıyoruz.
Elbette,kimin hangi soydan geldiğini anlamak  önemsiz.Asırlar boyu çeşitli boylardan Türkler bir-birine kaynaşmış,ve bugün hepimizin kanında her Türk boyundan kan bulunmaktadır.
Omran köyde Osmanlıdan önce olan yaşam 
izleride var.Köyün
güney batısında bulunan Büyük Çukurda Traklardan kalma hüyük var.Büyük Çukurun güney yakasında,eskiden kalma kiremid parçaları devamlı bulunuyor.Hüyük,Omran köyle Hasıkoy arasında,Hüyük dermeni denilen alandada bulunuyor.Üçüncü bir hüyük,köyün kuzeybatısında bulunuyor.Bu hüyüklerde,Trakların önderlerinin ğömüldüğü biliniyor. Köyün kuruluşunda etraf dağlarla sarılı olduğu biliniyor.Bu dağları dedelerimiz,kökleyerek tarlalara çevirmişler. 1856 senesi,Osmanlı Kırım savaşını kaybettikten sonra,Kırımda yaşayan Kırım Tatar Türkleri,Rusların tarafından çok büyük katliyamlara uğratılıyorlar.Bu katliyamlardan kaçan tatar türkleri, Osmanlı İmparatorluğuna sığınıyorlar.Omran köye,bu katliyamlardan kaçan 8 hane Tatar türkü yerleşiyor 1856 senesinden sonra.Bu tatar türkleri,köyün batısında olan Tatar mahalesini oluşturuyorlar.Seneler geçtikçe,Anadolu Türklerinle karışıyorlar ve kendi dillerini unutuyorlar. 1863 senesi,Osmanlı devleti sayım yapıyor.Bu sayımda Omran köyde 246 Türk,8 hane Tatar ve 2 hane çingene sayılıyor. 1930 senesinden sonra Deliormanı Bulgarlaştırmak amacıyla,Bulgar Hükümeti bu topraklara Şop Bulgarları yerleştiryor.Her gelen haneye 40 dekar tarla veriliyor. 1956 senesinden sonra,bu Bulgarlar Omran köyü terk edip,şehirlere ğöç ediyorlar. Aynı zamanda,Küçük çeşme sırtında oturan bir kaç hane çingenede köyü terk ediyorlar. O zamandan beri,Omran köyde sadece Türkler yaşıyor.

Picture